dar (görüşlü) - Türkisch Englisch Wörterbuch

dar (görüşlü)

Bedeutungen von dem Begriff "dar (görüşlü)" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dar (görüşlü) parochial adj.

Bedeutungen, die der Begriff "dar (görüşlü)" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 68 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
dar görüşlü closed-minded adj.
Tom is closed-minded.
Tom dar görüşlüdür.

More Sentences
dar görüşlü narrow-minded adj.
The very narrow-minded French national self-interest makes the implementation of agricultural reforms impossible .
Çok dar görüşlü Fransız ulusal çıkarları, tarım reformlarının uygulanmasını imkansız hale getirmektedir.

More Sentences
General
dar görüşlü insular adj.
The reasons for that are, I hope, recognised to be practical and justified and not insular or conservative.
Bunun nedenlerinin dar görüşlü ya da tutucu değil, pratik ve haklı nedenler olduğunun kabul edildiğini umuyorum.

More Sentences
dar görüşlü parochial adj.
We need more political ambition and a less parochial, more global vision of politics.
Daha fazla siyasi hırsa ve daha az dar görüşlü, daha küresel bir siyaset vizyonuna ihtiyacımız var.

More Sentences
dar görüşlü petty adj.
I think Tom is petty.
Sanırım Tom dar görüşlü.

More Sentences
dar görüşlü petty adj.
Tom is petty, isn't he?
Tom dar görüşlü, değil mi?

More Sentences
dar görüşlü kimse bigot n.
dar görüşlü öğretmen pedagogue n.
dar görüşlü ve aşırı ahlakçı kimse (cinsel konularda) prude n.
dar görüşlü ve aşırı ahlakçı olma (cinsel konularda) prudery n.
dar görüşlü, orta sınıf değerlerine ve materyalizme bilinçsizce bağlı olan kendini beğenmiş kimse babbitt n.
abd'nin küçük kasabalarında yaşayan dar görüşlü veya maddiyatçı halk main street n.
dar görüşlü kimse middlebrow n.
dar görüşlü kimse myopic n.
dar görüşlü kimse square toes n.
dar görüşlü kimse square-toes n.
dar görüşlü yapmak narrow v.
dar görüşlü illiberal adj.
dar görüşlü little adj.
dar görüşlü purblind adj.
dar görüşlü provincial adj.
dar görüşlü narrow adj.
dar görüşlü hidebound adj.
dar görüşlü ve aşırı ahlakçı (cinsel konularda) prudish adj.
dar görüşlü strait-laced adj.
dar görüşlü blinkered adj.
dar görüşlü claustral adj.
dar görüşlü (yol) untraveled adj.
mezhepçi ve dar görüşlü olmayan nonsectarian adj.
mezhepçi ve dar görüşlü olmayan non-sectarian adj.
dar görüşlü one-eyed adj.
dar görüşlü untravelled adj.
dar görüşlü mid-victorian adj.
dar görüşlü borné adj.
dar görüşlü moon-blind [obsolete] adj.
dar görüşlü cloistered adj.
dar görüşlü closed adj.
dar görüşlü picayune adj.
dar görüşlü parish-pump [uk] adj.
dar görüşlü parochian [obsolete] adj.
dar görüşlü small-bore adj.
dar görüşlü suburban adj.
dar görüşlü bir biçimde insularly adv.
dar görüşlü bir halde parochially adv.
dar görüşlü olarak narrow-mindedly adv.
dar görüşlü bir biçimde closemindedly adv.
dar görüşlü olarak small-mindedly adv.
Colloquial
dar görüşlü old codger n.
dar görüşlü old coot n.
dar görüşlü old fogy n.
dar görüşlü verkramp [south africa] adj.
Idioms
dar görüşlü kimse an old fogey n.
dar görüşlü kimse an old fogy n.
dar görüşlü kimse an old fogey n.
dar görüşlü kimse an old fogy n.
dar görüşlü olmak can't see past the end of one's nose v.
dar görüşlü olmak see no further than the end of nose v.
dar görüşlü olmak can't see beyond the end of one's nose v.
dar görüşlü myopic adj.
dar görüşlü inside the box expr.
Trade/Economic
kısa ve dar görüşlü pazarlama anlayışı marketing myopia n.
Politics
dar görüşlü/kafalı bulunan devlet politikası policy of pin pricks n.
Social Sciences
dar görüşlü traditionalist adj.
Military
dar görüşlü ve gaddar alman askeri junker n.
Slang
dar görüşlü kimse pighead n.
dar görüşlü/değersiz tip schtoonk n.
dar görüşlü/değersiz tip shtunk [yiddish] n.
dar görüşlü kimse cube n.